MEHMET EVRE

 

Değerli okurlar, bu geçtiğimiz sene sonu Aralık ayında bana Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfından bir telefon gelmişti. 4 sene önce Yeşil Hat üzerinde bulunan bölgede yapılan iki toplumun da katıldığı Lösemili çocuklar için kan bağışında bulunmuştum. Vermiş olduğum kan örneğinin üzerinden bu kadar zaman geçtikten sonra bir çocuğa uyması beni dünyanın en mutlu insanı yapmıştı. Tabi bunu öğrendikten sonra kendime ilk sorduğum şey acaba nasıl bir tıbbi işleme girecektim? ve bana bunun sonucunda her hangi bir şey olacakmıydı?. Yapılacak olan işlemleri bana anlattıklarında aslında korkacak ve endişelenecek hiç bir şey olmadığını öğrenmiştim. Bu yaşadıklarımı ve duygularımı bu yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum.

İlk yapılan tekrardan kan örneklerinin benden alınıp hasta olan çocuğun kan örnekleri ile tam uyum sağlayıp sağlamadığını öğrenmek oldu. Tabi bu vermiş olduğum örneklerin yurt dışına gönderileceğini öğrendiğimde anladım ki hasta çocuğun yabancı bir ülkeden biri olmasıydı. Fakat bu önemlimiydi ki, kim, nasıl, nerede olmuş, sonuçta bir hayat kurtaracaktım ve buna çok seviniyordum. Alının kan örneklerinden sonuç gelmiş ve kanımın tam uyum sağlamıştı. İlk yapılan Güney Kıbrıs’ta bulunan büyük bir hastahanede tüm testlerimin yapılması oldu. Bunu yapmaktaki amaç hem verenin, hem de alacak olanın, her hangi bir riski olup olmadığını ortaya çıkarmaktı. Bu testlerin sonucunda her şeyin tamam olduğunu, sadece geriye hastanın moralen iyi olduğu bir zamana gün verilip kök hücre nakilinin yapılması kalmıştı. 20 Şubat 2006, evet verilen gün belli olmuştu ve sadece bu tarihten 4 gün önce almaya başlayıp o güne kadar sabah ve akşam birer adet toplamda sekiz adet iğne yemem gerekiyordu. Bu iğneler kök hücrelerimi uyarıp çoğalmalarına ve ilikten kan damarlarıma karışmasını sağlayacaktı. Gün gelmişti ve testlerin yapıldığı hastahaneye gelmiştik. Kök hücre verme işlemi burada olacaktı. Beni kanı süzerek ayıran, kök hücreleri topladıktan sonra tekrar geri veren bir makineye bağladılar. Yaklaşık dört saat bu makinede bağlı kaldıktan sonra benden % 5 oranında kök hücre aldılar. Bu alınan kök hücreleri, vücudum en geç bir ay içerisinde tekrardan tamamlamış olacaktı ve bir süre sonra yemiş olduğum iğnelerden dolayı kendimi daha sağlıklı ve dinç hissedecektim.

Vermiş olduğum % 5 oranındaki kök hücrenin, hasta çocuğun vücudunda tekrardan ve sıfırdan hayat bulması için gereğinin yapılacağını biliyorum ve hasta çocuğun bu zor günlerini atlatıp iyileşeceğini umut ediyorum.

Bu yazıyı okumuşsanız ve hala kan bankasında kan örnekleriniz yok ise mutlaka Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar Ve Kanserle Savaş Vakfını arayınız. Çünkü hiç bir şey bir insanın hele bir çocuğun hayatını kurtarmak kadar güzel bir şey olamaz. Şu an sizin kanınız dünyada hasta olan ve bir umutla iyileşmeyi bekleyen bir çocuğun kanı ile uyuyor olabilir ve bunu ancak bu kan bankasına katılmakla anlaya bilirsiniz. 

 

                                                                                                   Mehmet EVRE / Alayköy

                                                                                                   Bağış Tarihi: 20/02/2006