Her şey 2003 yılında Kemal Saraçoğlu Vakfı’nın öncülük ettiği bir kampanya ile başladı. Ben ve eşim büyük bir istekle bu kampanyaya katılıp birer tüp kanın gün gelip 12 yıl sonra bir insana yaşam ümidi olacağını doğrusu hiç mi hiç düşünmemiştik. “ O kadar insandan bizim kanımız mı uyacak?” diye düşünmüştük.

     Bu bağıştan 12 yıl sonra bir gün kanımın lösemi  hastası bir insana uyduğunun öğrendiğimde çok şaşırdım. Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Hem sevinmiş hem de garip bir telaş duymuştum. Acaba bu ilik verme işlemi nasıl bir şeydi? Benim sağlığımı da tehlikeye atar mıydı? Doğruyu söylemek gerekirse haklı olarak kendi sağlığımdan endişe duymuştum. Günlerce internette araştırma yaptım. Bu işlem yapılırken donöre kesinlikle bir zarar gelmeyeceğini yazıyordu. Bu arada devamlı gittiğim dahiliye doktoruna da sordum. Hiçbir sakıncası olmadığını, rahatlıkla verebileceğimi söyleyince çok rahatladım ve mutlu oldum. Zaten Kemal Saraçoğlu Vakfı’ndan gelen Servet Hemşire’de bana çok güven vermişti.

     Önce Güney Kıbrıs’ta bulunan Genel Hastanede bazı tahlil ve tetkikler yapıldı. Çıkan neticede iliğimin bu hastaya verilmesinde hiçbir sakınca olmadığı bildirildi. Sonuçlar olumlu çıkmıştı. Çevremdeki en yakın arkadaşlarım böyle bir şeye nasıl cesaret ettiğime şaşırmıştı. Bense bu işi yapmaya kararlıydım. Neticede bir kişiye yaşam umudu olacaktım. Empati yapınca “paranın satın alamadığı mutluluk” dedikleri şey bu olsa gerek diye düşündüm.

      İşlem yapılmadan önce dört gün boyunca sabah akşam Servet Hemşire eve ve çalıştığım okula gelerek bana aşı yaptım. Çok güler yüzlü ve konuşkan bir hemşireydi. Bu aşılardan dolayı biraz eklem ağrılarım olmuştu. Ama bunlar çok da büyütülecek ağrılar değildi. Dört günü sonunda 4-5 saat süren bir işlem sonucu hasta için gerekli olan ilik alındı ve gerekli yere en kısa süre içinde ulaştırıldı. Umarım bu hasta her kimse en erken zamanda eski sağlığına kavuşur.

    Kanınızı vermekten çekinmeyin. Bir hayat kurtarmanın mutluluğunu hiçbir mutlulukla kıyaslayamazsınız.

   Kanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi, “ Olmaya devlet cihanda bir nefes bir sıhhat gibi ” diyerek sözlerimi noktalamak istiyorum. Kemal Saraçoğlu Vakfı ‘nda çalışan ve benimle yakından ilgilenen Servet Hemşireye, Övgü’ye ve Suzan’a bana gösterdikleri ilgiden dolayı çok teşekkür ederim. Bu vesileyle onlar gibi değerli insanları tanıdığım için çok mutluyum. Herkesin benim gösterdiğim duyarlılığı göstererek bir hastaya umut ışığı olması en büyük dileğim.

Ergün KANİOĞLU / Lefkoşa

Bağış Tarihi: 25.11.2015