12 yaşındaki zeki, cıvıl cıvıl ve gelecek vaat eden Kıbrıslı Türk çocuğu Kemal Saraçoğlu 28 Eylül 1999’da Kıbrıs’ta hasta olduğunda doktorlar ve ailesi bunun tipik bir kabakulak vakası olduğunu sandı. 3 hafta içerisinde yapılan pek çok testin ardından Kemal hala çok hastaydı ve hiçbir teşhis konulamamıştı. Aile, çocuğu Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’ne götürmeye karar verdi. Böylelikle, Kemal’e 15 Ekim 1999’da Lösemi teşhisi konuldu. Hacettepe Üniversitesi’ndeki doktorlar Kemal’in kan kanserine (lösemi) yakalandığını söyledi. Kıbrıs’ta harcanan 3 hafta maalesef kansere yardım etmişti, Kemal’in vücuduna değil. Bu aşamada aile acı ile iki korkunç gerçeği fark etmişti:

  1. Kemal’in hastalığını, lösemi, ilk duyduklarında kanser hastalığı ile ilgili ne kadar az şey bildiklerini ve kanserle mücadele ederken doğru hareket edebilmek için tıbbi ve duygusal yönlendirmeye ihtiyaçlarının olduğunu fark etmişti.
  2. Eğer Kemal’e erken teşhis konulabilseydi, bu hastalığın üstesinden gelebilme şansı daha yüksek olacaktı. İşte bu vakıf tam bu nedenle kurulmuştur. İnsanları kanser hakkında bilgilendirme ve bunun için ne yapabilecekleri daha önemlisi, vakıf, erken teşhisin her şeyi değiştirebileceğini ve kanserin tedavi edilebileceğini göstermeyi hedeflemiştir.

Kemal, Hacettepe Üniversitesi’nde üç buçuk ay tedavi görmüş, ve ailesi 2 Şubat 2000 tarihinde onu London Free Hospital’e götürmeye karar vermişti. Bu hastanende uygun kemik iliği bulunduğu takdirde Kemal’in yaşama şansının %40-%50 olduğu söylendi. Bu Kemal’in hayatını kurtarabilmek için gerçekleşen bir mucizeydi. Eğer bürokrasi, bilgi eksikliği ve organizasyonluk bu fırsatı heba etmeseydi. Andreas Vassilliou isimli 6 yaşındaki Kıbrıslı Rum çocuk da lösemi hastasıydı ve ailesi uygun kemik iliği bulabilmek için kampanya başlatmışlardı. Kemal’in ailesi bunu duyup Kemal için de yardım istediler. çok uzun yıllar sonra, bu iki çocuk Kıbrıs’ın bölünmüş iki parçasını tek bir amaç için tekrar birleştirdiler. İki çocuğa uygun kemik iliğinin bulunup onları yaşatmayı sağlamak. Onlar Kıbrıs’ın barış sembolü oldular. İlk defa binlerce Kıbrıslı Türk ve Rum Kıbrıs’ta İngiltere’de Avusturalya’da onların hayatını kurtarmak için bir araya geldiler. Ledra Palace’daki ara bölgede 29-30 Mart 2000’de Kemal ve Andreas için kampanya başlatıldı. Kampanya sırasında uygun vericinin bulunduğunu diğerlerinin uygun olmadığı açıklandı. Doğru olmayan bir açıklama verici sayısını azalttı. Bu kampanyanın devam etmesi için iki toplumun ortaya koyduğu iradeye rağmen sadece 2 gün sürdürüldü. Daha uzun bir süre devam edebilmesine izin verilmiş olsaydı Kemal’in doğru zamanda doğru kemik iliği bulma şans oranı yüksek olacaktı. Kemal 5 ay 10 gün, 9 Şubat-16 Temmuz remisyonda (ilik nakilin kabulü için uygun koşul) kemik iliği nakli için bekledi, ama 10 gün geç kalmışlardı. Buna sebepte doğru olmayan açıklamalardı. Bunun yanı sıra tamamıyla uygun kan örneği en sonunda bulunmuş ama 35 gün gecikmeyle gelmişti.

Nisan 2000’de diğer barış sembolü olan Andreas’a başarılı bir nakil yapılmıştır. O şimdi Kıbrıs’ta mutlu yaşıyor. Biliyoruz ki aynı kan kampanyasında Kıbrıslı Türk Uğur Yalçın’ın bağışıyla bir başka Kıbrıslı Rum çocuğu Andrea’ya başarılı bir nakil yapılmıştır.

Kemal’i 30 Ağustos 2000’de kaybettik. Aynı kaosu ve bilgi eksikliğini bir daha yaşamamak için 72 kurucu üyesiyle ‘Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı” kuruldu.

Yapılacak çok işimiz, yürünecek çok yolumuz var, ama Kemal, topluma kanserin tehlikeli fakat tedavi edilebileceğini göstermek için bir sebep ve sembol olmuştur.

Şua Saraçoğlu

Vakıf Kurucu Başkanı